21 Kasım 2007 Çarşamba

Yaşadık, Daha doğrusu yaşayamadık

Yaşadık, Daha doğrusu yaşayamadık
Bir gün öncesini hatırlayın. Yaşadım diyebileceğiniz ne yaptınız. Hayatınızda neleri değiştirdiniz yada en azından değiştirmek için çaba gösterdiniz. Onuda bırakalım, değiştirmek için ne düşündünüzde yapmadınız. Cevabı çok basit aslında. Hiçbirşey yada sadece derin bir sessizlik. Her geçen gün sona bir fün daha yaklaşıyoruz ve biz hala yaşamayı sonraki güne bırakıyoruz. Sabah kalktığımızda güne nasıl bakıyorsunuz. Kahvaltı - Okul - Ders - İnternet - Uyku olarak mı?
Hayatımız bu kadar basit. Günümüzü beş olay ile bitirebilecek kadar basit. Buna basit demek bile fazla. Neden mi fazla? Sizin için o günü anlatan hiç birşey yok. Öğrendiğiniz birşey ne diğer insanlarınkinden farklı, ne yediğiniz yemek diğer insanların yediklerinden farklı nede düşündükleriniz. Herşeyiniz aynı. Öğrendiklerinizden, düşündüklerinize kadar neredeyse herşey aynı.
Her geçen gün bizi son'a doğru biraz daha yaklaştırıyor. Biz farkında olmasakta yaklaşıyor. O gün geldiğinde arkadanızda ne görmek isterdniz. Size açılan o son kapıdan geçerken bir an için arkanıza bakmayı akıl ederseniz geçmişinizde bir çok şeyi bıraktığınızı göreceksiniz. O hep ertelediğiniz günleri farkedeceksiniz. Tek fark onu değiştirmek için sonraki bir günün olmayışı olacak.
Geçmişime baktığımda ertelediğim şeyleri gördüğümde gülümseyerek geleceğe bakıyorum. Belki aynı hatırları yapmam, aynı fırsatları kaçırmam, aynı günleri yaşarım, aynı kişilerle konuşurum, aynı anları yaşarım diye... Gelmeyeceğini bilsemde...

Hiç yorum yok: